Uzun yıllar Bostancı-Taksim hattında dolmuş şöförlüğü yapan Cahit
Turuncu, emekli olduktan sonra hayata hep eğlenceli yönden bakan,her
lafa espri ile karşılık veren,hiçbir sorunu dert etmeyen,midesine çok
düşkün,çok geniş, rahat, hatta tembel bir adam haline gelmiştir.
Koyu bir Galatasaray taraftarıdır ve takımına laf söyletmez.
Boğazına düşkün olan büyük oğlu Metin ile aynı evde yaşarlar ve
aralarında hiç bitmeyen bir yemek savaşı olur.
Gelinini çok sever ancak gelini ve karısı takıştıkları zaman mecburen
karısından taraf olur,ilk fırsatta gelininin de gönlünü alır.
Askerliğini komando olarak yapmıştır ve her fırsatta askerlik anılarını
anlatır.